TÜRKİYE tarım da kendi kendine yetebilen ,kısacası kendi yağıyla kavrulabilen bir ülkeydi ,bugün ise pazarlarımız ithal tarım ürünleriyle doldurulmuş durumda.
Peki neden bu durumda Türkiye , Tarım üretimindeki azalmanın
arkasında devletin tarıma verdiği desteklerin azalması yatıyor.
IMF programlarını uygulamadan önce Devlet tarım sektörüne milli gelirin yüzde 2,5’i kadar destek sağlıyordu. IMF ile birlikte bu oran milli gelirin yüzde 1’ine sabitlendi. Devlete fazla maliyet getiriyor denilerek destekleme alımları kaldırılarak doğrudan gelir desteği sistemine geçildi. Yani üretime değil, toprak sahibine destek verilmeye başlandı. Tarımda maliyetler alıp başını gitti.
Türkiye'de son 2 yılda tarım sektöründe 1 milyon 300 bin insan tarımı terk etmiş durumda.(alıntıdır)
Köylü gençler artık kentlerde ise üretim istek ve heyecanla yapılmıyorsa , köylüye toprağını satmaktan başka bir çıkış yolu bırakılmamışsa, yabancılara toprak satışı alıp başını gitmişse, toprak üzerinde üretim yapma özgürlüğü ellerinden alınmışsa
tehlike hergeçen gün daha çok yaklaşıyor demektir.
Artık yoksullaşan köylü kendisi için üretim yapıyor. Yiyeceği kadar buğday, yiyeceği kadar sebze, yiyeceği kadar nohut, mercimek üretiyorlar.
Tarım çökertilirken ortaya çıkan en tehlikeli gelişme yabancılara toprak satışı oldu. Bugün, Türkiye’nin dört bir yanında yabancılar toprak satın alma yarışını sürdürüyor.
PEKİ ne olacak ,Emperyalizmin bütün dayanakları temizlenecek.
Tarım yeniden destekleme kapsamına alınacak.
Çiftçimizin yeterince üretebildiği ürünler dışardan alınmayacak.Acilen Türkiye’nin yeni bir tarım politikasına kavuşturulması lazım.
ATAM NE DEMİŞ!!!
Bir çiftçi ailesini geçindirebilen toprağın ,hiçbir sebep ve suretle, bölünemez bir nitelikte olması, büyük çiftçi ve çiftlik sahiplerinin işletebilecekleri arazi genişliği, arazinin bulunduğu memleket bölgelerinin nüfus yoğunluğuna ve toprağın verim derecesine göre sınırlandırılması lazımdır.
Çiftçiye arazi vermek de hükümetin devamlı olarak takip etmesi gereken bir konudur. Çalışan Türk köylüsüne işleyebileceği kadar toprak temin etmek memleketin üretimini zenginleştirecek başlıca çarelerdendir.
M. Kemal ATATÜRK
KEMALİST GENÇLER!!!
ULU ÖNDERİMİZ DİYOR Kİ
''Ancak kendilerinden sonrakileri düşünebilenler
milletlerini yaşamak ve ilerlemek imkanlarına kavuştururlar."
"Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz."
"Korku üzerine egemenlik kurulamaz."
"Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası özgürlüktür."
"Bu millet bağımsızlıktan yoksun yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır."
"Tam bağımsızlık, bizim bugün üzerimize aldığımız vazifenin temelidir."
"Tam bağımsızlık denildiği zaman, tabii, siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, vs. her hususta tam bağımsızlık ve tam serbestlik kasdolunmaktadır
"Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur."
"Tarihimiz en mutlu dönemi, hükümdarlarımızın halife olmadıkları zamandır."
"Biz doğrudan doğruya millet severiz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur."
"Bilelim ki milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar."
"Efendiler ve ey millet iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müridler, meczuplar memleketi olamaz."
"Bu memleketin sahibi ve toplumumuzun asil unsuru köylüdür."
"Türk milletinin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir."
"Sarık ve cüppeyle artık dünyada muvaffak olmanın imkanı yoktur. Yaptığımız muazzam inkilaplarla medeni bir millet olduğumuzu cihana ispat ettik."
"Kimse inkar edemez ki, bu harpte ve ondan evvelki harplerde milletin hayat kabiliyetini tutan hep kadınlarımızdır."